26 Mayıs 2013 Pazar

Karşıyakalıların yeni oyuncağı: Karbis

Uzun zamandır yazmıyorum evet..Kusura bakmayın şu aralar hayatımda önemli bir değişiklik yapmak üzereyim, ama şimdi bu konu hakkında yazmayacağım. Biraz daha netleştiğinde size bu önemli değişiklik neymiş aktaracağım söz :)

İzmir'de yaşayanlar ve özellikle de Karşıyaka'da yaşayanlar bilir, Karşıyaka Belediyesi güzel bir proje geliştirerek yurtdışında sıklıkla görmeye alıştığımız bisiklet kiralama modelini

10 Mart 2013 Pazar

İtalya gezisi için otel seçimi..

Bildiğiniz gibi bir İtalya seyahati hazırlığı içerisindeyiz eşimle birlikte.. Daha önceki şu yazımda İtalya'ya gidip gelebilmemiz için satınaldığımız uçak biletlerini anlatmıştım sizlere kısaca.. Uçak biletinden sonra sıra konaklama yapacağımız yerlerdeki otellerin seçimine geldi. Hem çok pahalı olmayan hem de çok dökük olmayan, tren istasyonlarına yakın noktalardaki otelleri seçtik açıkçası biraz zorlandık ama sonunda otel seçimini de tamamladık..

İlk durağımız Roma olacağı için, Roma'nın en çok önerilen Termini bölgesine yakın Hotel Romantica adlı bir oteli

Bir garip kahvaltı deneyimi, Seyirtepe / İzmir

Bu Pazar kahvaltımızı dışarıda yapacağımızı daha önceki şu yazımda anlatmıştım. Çiçekliköy'den vazgeçtiğimizi ve Karşıyaka'daki Seyirtepe isimli yere gideceğimizi de söylemiştim. İşte şimdi size Seyirtepe'nin kahvaltısı ve yaşadıklarımız hakkında bilgi vermek istiyorum ki, Seyirtepe isimli mekana kahvaltıya gitmek isteyenlere bir fikir versin.

2 gün önce Seyirtepe'ye bizzat giderek Pazar günü için kasada oturan sorumluya yer ayırtmak istediğimi söylemiştim, kendisinden kahvaltı hakkında kısaca bilgi almak istemiştim. Sorumlu şahısa ayırtmak istediğim masayı gösterdikten sonra adımı soyadımı ve telefonumu alarak ufak bir kağıda yazdı ve defterin arasına koydu. Kahvaltı hakkında da çayın sınırsız olduğunu söyledi bir de sabah 10:00'a kadar mutlaka gelmiş olmamız gerektiğini yoksa ayırttığımız yerin geçersiz kalacağını söyledi...

8 Mart 2013 Cuma

İzmir'de bir haftasonu daha geldi çok şükür...

Yine bir hafta bitti ve çok şükür haftasonu geldi.. Eşimle acaba neler yapsak diye düşünürken Annemle babamı görelim diye karar verdik.. Ama hep biz onlara gidiyoruz annecim çay ikramıdır, meyve ikramıdır yoruluyor.. Hem onları görelim hem de değişiklik olsun diye dışarıda görüşelim diye karar verdik eşimle..

Eşim epeydir Alin's e gidip geçen sefer benim yediğim "tavuk dünyası" isimli menüyü tercih etmemesinden kaynaklanan pişmanlığını telafi etmek istiyordu

28 Şubat 2013 Perşembe

İtalya İtalya Bekle Bizi :))

Merhaba sevgili giderliblog okurlarım, epey bir aradan sonra size güzel bir konudan bahsetmek istiyorum. Bu yaz İtalya'ya gitmeye karar verdik ve girişimlere başladık.

Bu yazımda ve bundan sonraki yazılarımda İtalya gezimiz hakkındaki tüm detayları aktarmaya çalışacağımki böylece benzer bir gezi planlayanlar da bu yazılarımı okuyarak kendilerine bir çeşit rehber edinebilsinler.. Bu arada lütfen İtalya konusunda deneyimli arkadaşlarımız yorumları ile katılmayı ihmal etmesin..

Bir süredir bu yaz yurtdışına gitmek istiyorduk ama İspanya'ya mı gitsek yoksa

22 Şubat 2013 Cuma

Spinning sonrası bir güne başlamak

Günaydın giderliblog okuyucularım, bugün vücudumun heryerinde çok şiddetli olmayan ince kas ağrıları var. Neden mi? Tabi ki sevgili eşimin yoğun isteği üzerine dün akşam katıldığımız spinning eğitimi sonucu :) Düzenli olarak spor yapmamıza rağmen, ilk defa katıldığımız başlangıç seviyesindeki spinning dersi bizi biraz zorladı..

Spinning son zamanların en moda aktivitelerinden biri sayılır, internette bu konuda birçok yazı ve makale okuyabilirsiniz ama ben kısaca kendi deneyimlerimi aktarmak istiyorum.

Spinning dersine katılırken mutlaka yanınıza 2 adet havlu alın. Biri terinizi silmek için diğeri ise terleme sonucu ıslanan direksiyon kollarının üzerine koymak yada kurulamak için.

Yanınıza mutlaka en az yarım litre su alın, eğer çok terleyen biriyseniz 1 lt lik şişe bile ancak yeterli gelebilir.

Ayağınızdaki ayakkabının çok ince tabanlı olmaması ve hava alabilen tarzda olması da son derece önemli, böylece eziyete dönüşebilecek bir 45 dakikadan korunmanız daha kolay olacaktır.

45 dakika demişken, evet spinning dersleri genelde 45 dakika yada 1 saat sürüyor, ben de hep bunu düşünüyordum "yahu 45 dakika sürekli nasıl pedal çevirilir?" diye.. Ama eğer spinning dersinin yöneten eğitmen başarılıysa ve doğru tempoda müzikler seçilmişse bu dersten zevk bile alıyorsunuz ve zamanın nasıl geçtiğini anlayamıyorsunuz..

Spor yaptığınız spor salonunda spinning dersleri var ise bu deneyimi mutlaka en azından bir kere yaşamanızı tavsiye ederim, pişman olmayacaksınız..

Spinning deneyimlerinizi ve eklemek istediklerinizi yorumlar bölümünden bana yazabilirsiniz..

20 Şubat 2013 Çarşamba

Kısa Kısa #1

** Evimize hırsız girdiğini daha önce anlatmıştım, kısa bir süre sonra kapımız gecenin 23.30 unda tekrar yoklandı.. 155i aramamızla ekiplerin gelmesi bir oldu saolsunlar, ama sonuçta hırsızlar yine de yakalanamadı.. Tabi bu ikinci olay bizi iyice tedirgin etti.. "Vay be adamlar bu saatte kapımızı çalma cesareti gösterebiliyorlar" diye düşündük veee ekonomiye can vermeye karar verdik.. İlk etapta bir demir kapı siparişi verdik, inşallah bugün takılmış olacak.. Sanıyorum demir kapı bir miktar caydırıcı olabilir, ama tabi bir kamera ve alarm sistemi kurdurmak daha doğru geliyor bana.. Hatta bu alarmların sessiz tipleri varmış, sistem otomatik olarak polisi arayıp ihbar ediyormuş..

** 20 dakika dün akşam yine bizi ekrana kilitledi.. Bence bir dizide önemli olan bir noktada budur.. Eğer 7. , 8. bölümü izlemiş ve dizi bittiğinde hala dizi hakkında birşeyler düşünüyorsanız hatta birbirinizle olabilecekleri tartışıyorsanız dizi istediğini başarmıştır. Bu dizinin güzel yanı, her bölümde tahmin edilebilenin dışında olayların olması.. Ama doğruyu söylemek gerekirse dizideki müzikler vasat, ve hep aynı şarkılar var.. İntikam'da ise zengin ve ihtişamlı hayatları izlerken ve çekici müzikleri dinlerken ayrı bir boyuta taşınıyorsunuz ama İntikam'ın da hikayesi 20 dakika kadar sürükleyici değil bence..

** Bu yaz İtalya'ya gitmeyi planlıyoruz ama turla mı gitsek yoksa biletimizi alıp kendimiz mi gitsek karar veremedik, önerisi olan varsa bekleriz. Venedik, Floransa ve Roma'yı görmek istiyoruz, ekstradan Milano'yu da görebilirsek ne ala..



5 Şubat 2013 Salı

iphone'da oynanabilecek en iyi oyunlardan biri: CSR Racing

Bir süredir müptelası olduğum iphone'da oynanabilen bir oyundan bahsedicem size..CSR racing.. Bu oyun bence iphone'da oynanan birçok oyundan daha farklı, neden mi? Çünkü bu oyunda 3-4 bölüm geçtikten sonra ücretli sürümüne geçmeniz istenmiyor.. Biliyorsunuz birçok oyunda (misal angry birds) aşamaları atladıkça zevk almaya başlarsınız, sonra bir anda karşınıza daha fazla zevk almak isterseniz paralı versiyonu satınalmanızı tavsiye eden uyarılar çıkar.. İşte bunu CSR racing adlı oyunda yaşamıyorsunuz.

İzmir'e bugün bahar geldi

İzmir için artık kış bitti sayılır. İzmir'de yaşayanlar bana katılacaktır, bugün bahar gelmiş gibi bir hava vardı İzmir'de... Tabi ki birkaç ay daha soğuklar yaşanacaktır, ama artık İzmirliler için kış büyük ölçüde bitti denilebilir.. Yazın yaklaştığını düşündükçe içim kıpır kıpır oluyor. Tabiki doğalgaz faturalarının da düşmeye başlayacağını düşünmek te insana ayrı bir mutluluk katıyor :) Doğalgaz faturası demişken bugün İzmirgaz firmasını biraz eleştirmek istiyorum...

1 Şubat 2013 Cuma

Evimize hırsız girdi, ne yapmalıyız?

Epeydir yazamadım ama maalesef 2 gün önce başımızdan kötü bir olay geçti. Evimize hırsız girdiğini fark ettik. Tam da işe gitmek için hazırlanırken, eşim takı çekmecelerinin dağıtılmış olduğunu fark etti, sonra takı kutularına baktık.. Kutular yerindeydi ama içleri bomboştu.. Hemen 155 i aradık, 3-4 dakika içerisinde polis geldi. İlk şoku onlara olayı anlatırken atlattık, ardında ayrı ayrı 4 ekip daha geldi.. Hepsinin uzmanlık konuları farklıymış, bir ekip parmak izi alırken, diğer ekipler bizi sorgulamaya başladı.. Polislerin uzman olduğu her hallerinden belliydi çünkü öyle sorular sordular ki, biz bile eşimle birbirimizden şüphe etmeye başlayacaktık.. Tabi ekiplere de garip gelen kısmı takı kutuların yerli yerinde duruyor olması ancak içlerinin boş olmasıydı.. Bu işte bir gariplik olduğunu, tanıdık işi olduğunu söylediler…Biz de “cana geleceğine mala gelsin” diyerek kendimizi teselli ettik artık ne yapalım.. Gerçekten belki biz evdeyken de girebilirdi ve daha kötü şeyler olabilirdi.. Bu yüzden Allah’a çok şükür ki ufak bir olayla atlattık.. Tabi bu tür olayların insanlara düşündürdüğü ve düşündürmesi gereken şeyler var bana kalırsa.. “Acaba yeteri kadar tedbir alıyormuyuz?” dan  tutun da, etrafımızda güvenmememiz gereken kişiler mi var?” a kadar yüzlerce soru işareti oluşuyor insanın aklında. Gelmiş geçmiş olsun inşallah..
Hırsıza karşı alınabilecek tedbirler olsa da bunların birçoğu maliyetli tedbirler.. Örneğin bir kamera sistemi kurulması yada bir alarm sistemi.. Hırsızlığa karşı evin sigortalatılması da bir seçenek..
Peki daha ucuz yolları var mı sizce? Benim aklıma gelenleri şöyle;
Caydırıcı kamera adı verilen, güvenlik kamerasının birebir aynısı hatta üzerinde kırmızı uyarı ışığı da bulunan kameralardan takılması, evde yokken evin içinde müzik yada ses kaydının çalınması, evin içinde bir hareket sensörü vasıtasıyle ışık ve sesler çıkarabilecek basit bir sistemin kurulması, v.s..
Sizin tedbir olarak yaptığınız başka şeyler var mı? Bizimler paylaşırmısınız.

20 Ocak 2013 Pazar

Mekan Önerisi: Ohannes Burger / Alsancak

İzmir'de yaşayan ve Bornova Küçükpark'a takılan hemen herkesin bildiği Ohannes Burger bir süre önce Alsancağın ortasına yeni şubesini açtı.. Ne zamandır gitmek istiyorduk.Sonunda bugün fırsat bulup gittik ve o muhteşem hamburgerlerden afiyetle yiyebildik :))

Ohannes Burger'in tarihçesini tam bilmiyorum, web sayfasına girdim ama pek bir bilgi bulamadı ama söyleyebileceğim tek şey, eğer hamburger yemek istiyorsanız burayı mutlaka denemelisiniz. Zaten sloganları da "Hamburgerin atası değil babası".. 

Odun ateşinde pişen susamlı çıtır ekmek arasına kocaman ama gerçekten kocaman bir hamburger köftesi koyuyorlar.. Menü çeşitlerine göre Turşu, peynir, marul, çeşitli baharatları da eklelemeyi unutmuyorlar. Hamburgerin yanına ev yapımı lezzetinde patates kızartması ve soğan halkalarını da ekleyince ortaya tadına doyulamayacak bir lezzet menüsü çıkıyor.

Ohannes burgerin web sayfası: http://www.ohannesburger.com/, Bornova'da ararsanız küçükparka civarında.. Alsancak'ta ararsanız da Sevinç Pastanesinden denize doğru yürürken sağ tarafta kalıyor.

Aranızda bu lezzeti tadan var mı? Sizce nasıl güzel mi?

18 Ocak 2013 Cuma

Kendinizi başkalarına sevdirmenin 5 yolu

Aslında hepimiz genel olarak karşımızdaki kişiler tarafından sevilmek ister, sempatilerini kazanmayı umarız.. Ancak çoğu kez bunu nasıl başaracağımızı bilemeyiz. 10 yılı aşkın süredir satış üzerine çalışıyorum ve yaşadığım her olayda birşeyler öğrenmeye çalışırım.. İşte bu tecrübelere dayanarak kendime göre insanların sizi sevmesini yada size karşı sempati duymasını sağlamanın yollarından bahsetmek istiyorum bugün.


1 - Herşeyden önce ilk yapmamız gereken şey çok ama çok iyi bir dinleyici olmaktır.. Karşımızdaki insanı gerçekten dinleyebilmeliyiz.. Bu neden önemlidir? Hepimiz değer görmek isteriz, birileri bizi dinlerse biz bundan mutlu oluruz ve doğal olarak o insana karşı sempati duymaya başlarız. Günümüzde kimsenin kimseyi

17 Ocak 2013 Perşembe

Bulaşık suyu gibi bir gün daha...

Merhabalar;

Epeydir yazamadım, sebebini sorarsanız bu aralar bir sosyaliz bir sosyaliz ki sormayın :) Yeni yılda daha sosyal olalım diye dua etmiştim kendi kendime, sanırım bunun karşılığını alıyoruz.. Şehir dışında yaşayan arkadaşlarımız bir bir ziyaretimize gelmeye başladılar, bu sayede biz de yılbaşından beri renkli ve dolu dolu günler geçiriyoruz.

Arkadaşlarımızı İzmir'in güzel yerlerine götürelim diye çabalarken biz de dışarı çıkmanın, dışarıda zaman geçirmenin tadını çıkarıyoruz.. İzmir tabiki İstanbul'dan gelenler için çok değişik mekanların olduğu

13 Ocak 2013 Pazar

Mekan Önerisi: Alin's Cafe Bostanlı

Bir süre önce Bostanlı'da Alin's cafe yeni şubesini açtı.. Ne zamandır gitmek istiyorduk, bugüne kısmetmiş.
Alin's cafe aslında bir cafeler zincirine sahip, özellikle Ege bölgesindeki açığın farkında ve bana göre çok büyük rakiplerinin olmadığı bölgelerde liderliği elinde tutmak için çabalıyor..

Alin's Cafe'nin diğer bir özelliği de, günün hangi saatinde olursa olsun gidebilir ve

Film Önerisi: Cem Yılmaz'ın son filmi CM101MMXI Fundamentals

Bu akşam geç te olsa Cem Yılmaz'ı sinemada izlemeye gittik eşimle.. Tek kelimeyle, Cem yine yapmış yapacağını.. Bazılarımız Cem Yılmaz'ı o kadar da beğenmiyor olabilir, belki sadece bir marka haline gelmiş olmasından dolayı popüler olduğunu söyleyebilir ama bana göre Cem Yılmaz'ın başarısı tesadüf değil.. Düşündüğünüzde aslında hepimizin zaman zaman üzerinde kafa yorduğu belki de geyik yaptığı konuları anlatıyor ama anlatmak var anlatmak var..

Gitmeyenler için hemen söyleyeyim "CM101MMXI Fundamentals" bir sinema filmi ama aslında Cem Yılmaz'ın bir gösterisini izliyorsunuz. Bundan önceki gösterilerini nasıl izlerdik? Cem Yılmaz turneye çıktığında Şehrimiz'e gelirdi ve çok yüksek bilet fiyatları vererek şovunu izlerdik..Oysa şimdi sadece bir sinema bileti fiyatına izledik gösteriyi. Hem böylece Cem'in gösterisi çok daha büyük kitlelere de ulaşabilmiş oldu. Cem yine süper zekasını kullanmış anlayacağınız, belki sürüm yaparak daha fazla kazanıyor, kesinlikle daha az yoruluyor ve belki de korsanı da önlemiş oluyor bu şekilde..

Gitmek isteyen ama tereddüt edenler için tavsiyem kesinlikle verdiğiniz paraya değecek.. Gülmekten artık "yeter" deme noktasına gelebilirsiniz. Keyifli seyirler dilerim.

12 Ocak 2013 Cumartesi

Bir hafta daha bitti, zaman çabuk geçiyor..

Yoğun bir hafta geçirdiğim için bu hafta içinde pek birşey yazamadım. Hatta, dün gece "İntikam" dizisinin 2. bölümü oynadı ama o konuda bile yorum yazamadım ama çok şükür bu haftanın da sonuna geldik, eşimle birlikte keyif yapıyoruz. Kendisi yeni oyuncaklarıyla meşgul :))
 Ne oyuncağı mı?

Tabi ki yeni bir akıllı cep telefonu ve bir tablet.. Teknoloji hızla şekil değiştirirken bizler de onun peşinden koştura koştura gitmeye devam ediyoruz. Eşim ne zamandır Samsung Galaxy SIII istiyordu. Ben de iphone 4 var, akşamları benim telefonla bu duygusunu biraz olsun dindirse de kendine ait böyle bir cihaz istiyordu. Bense sadece telefonla konuşmak ve internete girmek için bu kadar pahalı ve tek bir cihaz almayı saçma buluyordum. Derken dananın kuyruğu bugün kopacaktı ve ben eşime dedim ki:

9 Ocak 2013 Çarşamba

İzmir'de hava çok soğudu, Deprem de oldu..

Uzun zamandır yazamıyordum.. Eşim Katip Çelebi Üniversitesi'nde başarılı bir 20 lik diş ameliyatı gerçekleştirdi onunla ilgilenmem gerekti, benim de birtakım rahatsızlıklarım oldu bu nedenle bi ara eşim bir koltukta ben başka bir koltukta yatar hale geldik. Çok şükür ki ikimiz de daha iyiyiz, ben de bunu fırsat bilip ihmal ettiğim bloguma birşeyler karalıyım istedim..

İzmir'de yaşamama rağmen hava bugün ne soğuktu kardeşim... Allah dışarıda olanlara ve evsizlere yardımcı olsun valla.. İstanbul'da

8 Ocak 2013 Salı

Yirmi dakika 2.bölümünde daha mı başarılıydı?

Yirmi dakika dizisi ikinci bölümüyle de başta beni olmak üzere bir çok insanı ekrana kilitledi.. Bu defa Tuba Büyüküstün de oyunculuğunu göstermiş..Sağnak yağmurun altındaki çaresizliği ve hücreye kapatıldığında şuurunu kaybedişini çok güzel canlandırdı.. Bence ilk bölümde duş sahnesiyle gündeme oturmaya çalışmasından daha başarılıydı bu bölümde..

Gelelim İlker Aksum'a.. Böyle bir oyuncuyu belki de "evet işte gerçek oyuncu böyle olur" dedirtecek kadar beğenmemizi sağlatan başarısının sebebi; bir oyuncu gibi değilde sanki sokaktaki sıradan bir insan gibi davranabilmesi bana göre.. Gerçekten günlük hayatta normal bir öğretmenin başına bunlar gelse, nasıl tepkiler verirdi, nasıl ağlardı, nasıl korkar yada sevinirdi görebiliyoruz çok net olarak..

Star TV Yirmi Dakika'nın 2.bölümünde de reklam arası vermedi, soluksuz dizi keyfine devam etti.. Bakalım ne kadar daha böyle devam edecek :))

Sizce ikinci bölüm nasıldı? Mantık hataları var mıydı? Sizce "Melek" gerçekten melek mi yoksa şeytan mı? Sizce bıçaklanan kişi, karısı tarafından bıçaklatılmış olabilir mi?
Yorumlarınızı bekliyorum...

@GiderliBlog

6 Ocak 2013 Pazar

Film Önerisi: Aşk Yemini (The Vow)

Bir trafik kazası ile hayatınızın son 5 yılı hafızanızdan silinip gitse neler olur bir düşünsenize..5 yıl once belki bekardınız, belki de başka biriyle nişanlıydınız.. Peki eşiniz neler yaşardı..
İnsanı düşündüren, hayatın aslında yaşadığımız anların bir toplamı olduğunu bize tekrar hatırlatan harika bir romantik film izlemek isterseniz bu filmi size kesinlikle tavsiye ediyorum. Orijinal adı “The Vow” olan 2012 yapımı olan filmin

5 Ocak 2013 Cumartesi

"İntikam" dizisi beğenildi mi?

Perşembe akşamı Kanal D’de “İntikam” dizisinin ilk bölümü yayınlandı. “20 dakika” dizisiyle ilgili yorumumdan sonra “İntikam” hakkında yorum yazmasam olmaz.
İlk bölümü olmasından mı bilinmez ama kesintisiz, reklamsız olarak bir gösterim de Kanal D’den gelmiş oldu. Fakat benim yorumum yine bunun böyle devam etmeyeceği yönünde.. Bakalım her iki dizinin de bir sonraki bölümlerinde bunu göreceğiz..
İntikam, her ne kadar daha iddialı oyunculardan oluşsa da sanki 20 dakika’nın yanında biraz sönük başladı bana göre..Yani artık insanlar zenginlerin büyüleyici, ulaşılamaz yaşantılarını görmekten sıkılmıştır gibime geliyor.. Ama evet konusu itibariyle esrarengizlik çekici geliyor, ben de şahsen henüz bağlantıyı tam kuramadım. Kim kimin annesine aşık, kim kiminle kimi aldatmış yada aldatıyor henüz netleşmedi, ama birkaç bölüm sonra bu dizi de vizyonda olan birçok dizi gibi klasikler arasında yerini alacağa benziyor bana kalırsa..
Nejat işleri çok severim, onun oynaması önemli bir artı bana göre, aynı şekilde Beren Saat’in izleyicisi de oldukça fazla..Umarım fark yaratan bir dizi olur ve tutar..
Sizin yorumunuz nedir? Lütfen Paylaşın..
@GiderliBlog

1 Ocak 2013 Salı

Yirmi Dakika Beklediğinizi Verdi mİ? (#20dakika)

2013 yılının vizyona giren ve benim de şahsen “farklılık” konusunda beklenti içinde olduğum ilk dizilerinden “20 dakika”nın ilk bölümü bu akşam yayınlandı. Sıcağı sıcağına ilk yorumumu yazmak istedim.  Film bir saatten uzun bir süre reklama girmedi ve son 5 dakika için sadece 1 kez reklama girdi. Keşke bu hep böyle devam etse, ama biliyorum bu kadar az reklamla devam etmeyecektir.. En azından reklam sıklığını ve süresini azaltabilecek bir düzenlemeye gitmeleri çok yerinde olur bana göre..
Dizinin ilk bölümü için konunun
akış hızı yüksekti..Olaylar hızlı gelişti, kısa zamanda çok şey işlediler.. Senaryo hızının bu düzeylerde kalması başarılabilirse bence bu dizi 2013 yılının en çok konuşulan dizileri arasına girebilir.
Gelelim konuya.. Bu konuyu bir yerlerden hatırlıyorum diye düşünüyordum ki

2013 Hoşgeldin.. Yılın ilk günü nasıl geçti?

Yılbaşı yılbaşı derken sonunda 2013 yılının ilk günü de geride kaldı.. Eşimle bu yılbaşını evde geçirmeye karar verdik..İşten çıkınca doğru Kipa’ya gittik..Kipa’ nın mezelerini severiz, patlıcan ezmesi, rus salatası ve humus aldık ama içli köfte kalmamıştı. Oysa eşim içli köfteyi çok sever, tabi çok üzüldü... Cips, kola ve diğer abur cuburlarımızı da alıp Kipa’dan çıktık. Eve giderken içim rahat etmedi, hemen yol üzerindeki başka bir alışveriş merkezine döndüm içli köfte bulabilme ümidiyle..Neyse ki burada vardı içli köfte..O da ne! çok güzel yaprak sarma da vardı, ondan da bir miktar alıp evimize döndük.
Dominos Pizza’nın internet sitesinden pizzalarımızı sipariş ettik..Dominos’un web sitesinde pizzanın hazırlık aşamaları online olarak
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...