Uzun zamandır yazamıyordum.. Eşim Katip Çelebi Üniversitesi'nde başarılı bir 20 lik diş ameliyatı gerçekleştirdi onunla ilgilenmem gerekti, benim de birtakım rahatsızlıklarım oldu bu nedenle bi ara eşim bir koltukta ben başka bir koltukta yatar hale geldik. Çok şükür ki ikimiz de daha iyiyiz, ben de bunu fırsat bilip ihmal ettiğim bloguma birşeyler karalıyım istedim..
İzmir'de yaşamama rağmen hava bugün ne soğuktu kardeşim... Allah dışarıda olanlara ve evsizlere yardımcı olsun valla.. İstanbul'da
kar sebebiyle okullar tatil edildi, İzmir'de de dış hava sıcaklığı eksi derecelere ulaştı ama kar falan yağacak gibi değil. Bu keskin soğuk bir de rüzgarla birleşince insanın canını acıtıyor biraz.. Neyse birkaç gün sonra havalar tekrar ısınmaya başlayacakmış.
Bu arada bir önemli gelişme daha oldu bugün.. Ege denizinde 6,2 şiddetinde bir deprem meydana gelmiş, biz işyerinde hissetmedik ama evde olanlar epeyce bir korkuyla birlikte hissetmişler..
Bizim sokakta bir bina yıkılıyor, biz yıkılan binanın 3 bina yanındaki apartman olmamıza rağmen deprem oluyormuş gibi ev sallanıyor bir kaç gündür.. Bu sabah Karşıyaka Belediyesi Halkla İlişkiler bölümünde bir bayana şikayette bulunduk ama ne gelen var ne giden... Her neyse işte ben depremden sonra eşimi merak edip aradığımda "biz burada sürekli sallanıyoruz ki zaten" diye cevap verdi haklı olarak... Yıkılan Apartman 5 katlıydı, şimdiyse son 1 kat kaldı.. Biz karı koca çalıştığımızdan gündüz evde olmuyoruz ve yıkım sırasında oluşan sarsıntıları farketmiyoruz çünkü eve döndüğümüzde paydos edilmiş oluyordu.. Ama cumartesi günü biraz tanık olduk yıkıma ve ben şunu merak ettim.. Acaba bina yıkımı için bir izin gerekmiyor mu? Bina yıkımının başında bir sorumlu beklemiyor mu? Kaçak Bina yıkımı ile ilgili şikayet mercii neresidir? Bu konuda fikri olan varsa ve beni aydınlatabilirse çok sevinirim.
Bunların dışında harici harddiskim sizlere ömür... Herhangi bir fiziksel darbeye maruz kaldığını hatırlamıyorum, bir sabah ansızın bilgisayarım diski görmez oldu.. Başka bilgisayarlarda denesem de sonuç alamadım. Akşam evdeki Led Tv'nin USB girişine bağlayıp denedim ve diskin içindeki filmlere ulaşabildim, hatta bir tanesi oturup izledik te.. Ama gel gelelim içindeki bazı önemli office dosyalarıma ulaşamıyorum çünkü diski görmüyor..İşte bu nedenle bu sabah dondurucu soğuğa rağmen Alsancak ve Çankaya bölgesinde birkaç bilgisayarcı gezdim.. Kimi yapamam diyor, kimi bırakırsan belki yaparım diyor, kimisi de 350- 400 TL civarında maliyeti olur bırak halledelim diyor.. En sonunda diğerlerine nazaran daha insaflı bir bilgisayarcıyla tanışıp 150 TL'ye anlaştım. Eğer verilerimi kurtarabilirse blogumda firmanın adını bildireceğim ki sizlerin de İzmir'de harici disk veri kurtarma işleriniz olursa size bir faydası olabilir..Ama bu anlattıklarım size ders olsun depolama aygıtlarınız henüz çalışıyorken bir yedeklerini mutlaka alın, benim gibi zor duruma düşmeyin..
Evet sevgili GiderliBlog okuyucuları, benden bugünlük bu kadar..Pil bitti, şarj olma zamanı geldi... Yorumlarınızla bana destek olmanızı dilerim..
Sevgiler..İyi Geceler..
@GiderliBlog
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder