26 Aralık 2012 Çarşamba

İzmir'de araba kullanmak ve İzmir'in şoförleri hakkında..

Herkes kendi yaşadığı şehrin iyi olduğunu düşünür, ben de bir İzmir’li olarak başka bir yerde yaşayamazdım diye düşünürüm hep.. Ama İzmir’i çok seviyorum diye eleştirilmeyecek yanı yok diyemem. Ne varki bugün size İzmir’de araba kullanmak, İzmirli şoförlerle aynı trafikte yol almaktan bahsedeceğim.

İzmir’de 3 şeritli bir çevre yolunda seyahat ediyorsanız ne yazık ki tercih edeceğiniz en son şerit “sol şerit” olmalı çünkü ..
bu şerit tüm insanlar tarafından kazanılmış bir hak olarak görülüyor ve hepimiz sol şeritte gidiyoruz.. Hızımız ne olursa olsun.. Saatte 30 km hızla da olsa biz sol şeritte gideriz, arkadan gelenler umrumuzda değildir bizim.. Zaten aynaya da pek bakmayız, İzmir’de yaşamak demek keyifli ve sakin bir hayat demektir bizim için..
Olurda bir araba arkamıza yanaşır selektör yakar, korna çalar, el kol hareketi yaparsa, aynadan arkadaki sürücüye bakarak “noluyor yaw” anlamına gelen bir el kol hareketi ile ilk temasımızı gerçekleştiririz. Eğer arkamızdaki sürücü bizim sindirebileceğimiz cinsten biriyse yavaş yavaş aramızdaki mesafe açılır ve o da bizim hızımıza ayak uydurur.. Böylece bütün sol şerit hep beraber 30 km/s hızla ilerleriz, acelemiz yok ki bizim, hayat çok uzun İzmir’de..
Eğer arkamızdaki sürücü bizden biraz daha baskınsa ısrarlı korna ve selektörlerine dayanamaz ve sağ şeride geçeriz ama fren yaparak.. Fren yapmaya içinde bulunduğumuz şeritte başlarız ki arkadaki sürücü iyice sinirlensin ve yanımızdan geçerken de ters ters bakarız bizi keyfimizden alıkoyduğu için..
Arkadaki araç geçtikten sonra hemen sol şeritte yerimizi tekrar alırız unutmadan.. Bir de şöyle durumlar oluşur bazen, belki de çoğu zaman.. Arkadan gelen araç bir sağ şeritten geçer ve gider.. Bu bazen arkadan gelen aracın pratikliği, başka şehirde aldığı trafik kültüründen kaynaklanır bazen de önündeki sürücünün mücadeleciliğinden… Bu hareketi genelde şirket aracı olarak tabir ettiğimiz 34 plakalı araçlar yapar.. Ve bu tür şirket araçları için biz İzmirliler “bu 34 plakalı arabalar hep böyle gidiyor, deli gibiler” gibisinden yorumlar yapar onları ayıplarız.. Ne gerek vardır ki bu kadar aceleye, hayat uzundur bir de İzmir’de zaman zaten çok daha yavaş akmaktadır..
Bir de trafiğin daha yoğun olduğu, şehir merkezlerinde nasıl trafik durumu ona bakalım;
2 şeritli bir yolda giderken kırmızı ışıklara denk geliriz.. Önümüzde 2 araç biz ve sağımızda bir araç kırmızı ışıkta beklemeye başlarız.. Sonra sarı ışık yanar, bir saniye sonra da yeşil ışık… ama hiç kimse hareket etmez, herkes birbirine bakar.. Bu bakışı anlayabilmiş değilim henüz; “napsam yürüsem mi acaba? Ama neden diğerleri yürümedi ki? Neden arkadan korna çalan olmadı?” diye düşünür en öndekiler büyük ihtimalle.. Sonunda sabırsız ikinci şeritteki araçlardan biri kornaya basar, bu kornadan sonra öndeki sürücüler yine de hareket etmez ve ışığa bakarlar acaba yeşil mi yandı diye.. Ve yeşil yandığını görüp ilerlemeye başlarlar, şanslıysanız henüz ışık kırmızıya dönmemiştir..
Yine yolda ilerlerken önünüzdeki araç bir anda frene basmaya başlar, siz önce ne olduğunu anlayamaz, acaba yaya geçidi yada trafik lambaları mı var diye aranır ama bulamazsınız. Sonra bu araç aniden sağa döner  frene basa basa.. Adeta yolun ortasında durmak zorunda kalırsınız, olur da arkasından korna çalarsanız da döner ve size dayılanır “ne oldu, ne var? dönemicekmiyiz? Park edemicekmiyiz?” gibisinden..
Ama genelde uzun yaşar İzmir’in şoförleri.. Kaygısız oldukları için, kafaya takmadıkları için.. Bırakırlar acelesi olanlar makas yaparak geçsin gitsin aralarından..Belki bir gün İzmir bundan turizm geliri bile elde edebilir, kimbilir… Hergün büyüyen ve giderek sanayi potansiyeli artan bir metropol olurken hala bu sürücüler bu şekilde hareket etmeye devam edecekse onlar için ayrı bir parkur yapılır, turistler de  yanlarından geçerken rehber açıklama yapar: “İşte bunlar da bir dönemin Dünyaca ünlü İzmir’li şoförleri, en önemli özellikleri hepsi en sol şeritte ve olabilen en düşük hızda araba kullanabilir”..
Abarttığımı düşünenler olacaktır ama inanın hergün İzmir trafiğinde araç kullanırsanız bana hak verebilirsiniz. Bu durum nasıl düzelir, bu sol şeritte seyreden keyif insanlarını nasıl bir şerit sağa kaydırabiliriz bilemiyorum ama umarım buna da bir çözüm üretilir birgün… Yorumlarınızı bekliyorum.
@GiderliBlog

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...